Bilgilendirme

Gençler, Romalılar, blog’umun değerli okurları,

Blog’u açalı bir yıldan fazla oldu. İyi bir ev sahibi olarak önce galiba herkese teşekkür etmeliyim. Kafası karışık bir hocanın kendi halinde blog’unun bu kadar ilgi göreceğini söyleselerdi inanmazdım!

Öğrencilerden ve özellikle Türkiye’nin farklı şehirlerinde çalışan genç akademisyen arkadaşlardan uzun süredir gelen istekler sonucunda bütün yazıları (yaklaşık 170 yazı) etiketledim. Yazı sayısı arttıkça iyice karışmıştı ortalık, haklısınız. Ama çok sıkıcı bir işti, uzun bir süre benden başka bir şey istemeyin, lütfen!

Etiketleme çalışmaları sırasında blog’u gözden geçirme imkanım da oldu. Blog’un ilgi alanları ben pek farketmeden kalkınma okumalarından, iktisatın güncel meselelerine kaymış. Elbette son tahlilde bütün bu tartışmalar da kalkınma yazınını doğrudan etkiliyor ama yazıların çoğunluğunun finansal kriz, kriz sonrası iktisat biliminin evrimi, kriz sonrası iktisadın nasıl öğretilmesi gerektiği konularında yoğunlaşması  planlanan bir şey değildi. Galiba blog’ların da bir kere açıldıktan sonra gelişim evreleri, hatta kendi tercihleri oluyor. Bu blog da bu yöne gitmeyi tercih etti. Ama böyle de devam edeceğim. İktisat biliminin, (eleştirel yaklaşımların olduğu kadar hakim anlayışın da) kendisini sorguladığı önemli bir dönemden geçiyoruz. Yaptığımız iş (hem iktisatçılık, hem iktisat öğretmek) bu şekilde yapılmaya devam etmeyecek, etmemeli.

Yine de blog’un diğer ilgi alanları daha fazla ilgiyi hak ediyor. Örneğin edebiyat ve iktisat, spor ve iktisat bundan sonra daha fazla üzerinde düşünmek istediğim konular.

Son olarak, kolaylık olması açısından derslerle ilgili gönderileri derslerin koduyla etiketledim. Dersler için ayrı bir blog açma önerilerinizi de duymazlıktan geliyorum!

Sevgiler,

tuba

 

Çarpan tartışması 3

Olivier Blanchard ve Daniel Leigh çarpan değerinin yanlış kestiridiğini itiraf ettiğinden beri sular durulmuyor. Cevaplar, karşı cevaplar… Jacques Sapir de blog‘unda tartışmaya katılıyor, bu itirafı önemli ama yetersiz buluyor, asıl modelin kendisinin (Dinamik Stokastik Genel Denge yani mikro temelli makro modelinin) sorgulanması gerektiğini yazıyor ve bu durumun Fransa’daki etkilerini sorguluyor.

Yazının referanslarının her biri kendi başına önemli okumalar.

Bir İzlanda hikayesi

Hafızam beni yanıltmıyorsa Inside Job İzlanda’nın hikayesiyle başlıyordu. Üç minik İzlanda bankasının İzlanda’nın GSMH’sının (galiba) 10 katı borçlanmasıyla başlatıyorlardı finansal krizin hikayesini.

Bugün Libération gazetesinin manşetinde İzlanda var. “İzlanda krizi nasıl yendi?” diyor manşet. Bu minik ülke bu kez de krizden çıkış hikayesiyle parmakla gösteriliyor.

Ülkelerin deneyimlerinden stilize dersler çıkarmanın, bir ülkeye başka bir ülkeyi örnek göstermenin bütün mahzurlarını da hatırlattığı için ilginç.

Çarpan Tartışmasına devam

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Ollie Rehn de çarpan tartışmasına katıldı. Bu kısa notta 22 Şubat’ta açıklanacak olan kış tahminlerinden söze girip mali çarpanı sorgulayan çalışmaları eleştiriyor ve “iyi kalibre edilmiş” mali konsolidasyonun Avrupa’da (dolayısıyla evrenin bütün galaksilerinde) uzun dönem büyümeyi yaratan koşullardan biri olduğunu söyleyerek bitiriyor.

2033’ün iktisat ders kitapları

UCB’den Barry Eichengreen çocuklarımızın okuyacağı iktisada dair öngörülerini yazmış.

Kriz sonrası iktisat eleştirileninde herkesin “başka bir iktisat mümkün”ü kendine!

Türkiye’ye bakmak

Daron Acemoğlu (kim olduğunu bilmeyen var mıdır? Varsa buradan bakabilir) Türkiye’deki son gelişmelerle ilgili görüşlerini yazmış. Yazmaya da devam edecek.